Edirne Talatpaşa Asfaltı üzerinde yer alan ve şehrin en önemli kültürel mirasları arasında yer alan tarihi Kadirhaneler Tekkesi kaderine terk edildi. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, “Canını acıtan Edirne deki birçok kült yapı gibi Kadirhane Tekkesi de yıkılıp yıkılmıştır. Bu çalışma aslında Edirne için bir utanç kaynağıdır. En azından bu kalan birimin inşaat yıkımından kurtarılması, çok ağır hasar görmüş olsa bile manevi kimlik hafızası korunarak temizlenmesi ve hatıra olarak saklanması gerekiyor” dedi.
Yaklaşık 6 yıl önce kazısı tamamlanan Kadirhane Tekke alanı bakımsızlıktan dolayı ağaç ve otlarla kaplandı. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç bugün yaptığı açıklamada Kadirhaneler Tekkesi’nin koruma altına alınması gerektiğini söyledi.
“Maalesef çok yakın bir tarihte ortadan kayboldu”
Beksaç şunları söyledi:
“Kadirhaneler Tekkesi olarak bilinen Edirne’nin manevi tarihine ve kimliğine dair en önemli belgelerin kalıntılarının bulunduğu yerdeyiz. Ne yazık ki bunun çok küçük bir parçası olan Kadirhaneler Tekkesi bir zamanlar yayılmıştır. çok geniş bir alana yayılmış.Hemen yanında mezarlık da varmış.Mezarlık inşaatların altına gömülmüş ve gitmiş, Maalesef çok yakın bir zamanda yok olmuş.Diğer birimlerin de Kadrihane Tekkesi caddesinde yer aldığını biliyoruz, şu an bulunduğumuz cadde Kadirhane Tekke Sokak olarak bilinen bir cadde.Bilindiği üzere Kadirhaneler Edirne’nin kültürel tarihi ve manevi kimliğinde değerli bir rol oynayan ender yerlerden birkaçı.Burada değerli bir Kadri potansiyeli olduğunu biliyoruz. Halvetlerin yanı sıra.
“HAFIZA OLARAK SAKLANMALIDIR”
Ne yazık ki korunmadı. Kalan var. Orada da yapı ruhsatı verilmiş. Son anda yapılan müdahalelerle çok küçük bir modül korunabilmiş ama esas olan bu alanın çok geniş bir alana yayılmış olması. Kadirhane Tekkesi’ni gösteren eski fotoğraflar hâlâ elimizde. Köşk hakkında önemli bilgiler var. Üzücü olan ise Edirne’deki birçok kült yapı gibi Kadirhane Tekkesi’nin de yıkılmaya ve yıkılmaya terk edilmiş olmasıdır. Bu çalışma aslında Edirne için bir utanç kaynağıdır. En azından bu kalan birimin inşaat yıkımından kurtarılması, çok ağır hasar görmüş olsa bile manevi kimlik hafızası korunarak temizlenmesi ve hatıra olarak saklanması gerekiyor.”
