Sağlık

Bakan Koca’dan sağlık çalışanlarına mesaj: Yeni dönem başlıyor!

Bilindiği gibi iki yıl süren salgınla mücadele sürecinin analizinde gecikmeye neden olan sağlık çalışanlarını yoran sorunlar, bakanlığın Beyaz Reform adını verdiği bir dizi değişiklik ve haklar güvence altına alındı. yeni çıkan yazılarla büyük ölçüde aşılmıştır.

Sağlıkta başta şiddet olmak üzere bu sorunlardan bazıları değerli olmaya devam ediyor. Şiddet olayları bariz bir şekilde azalmış olsa da belirlenen hedefe tam olarak ulaşılamamıştır. Öte yandan bahsin hassasiyeti, müdahaleci olmaktan uzak yaklaşımlara da imkan tanıyor.

BAKAN KOCA’DAN DEĞERLİ MESAJLAR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sendikaların 1-2 Ağustos’ta işten ayrılma davetine rağmen değerli mesajlar içeren bir mektup yazdı.

TÜM FIRSATLAR HAREKETTE

Bakan Koca, tüm meslektaşlarına gönderdiği mektupta, Beyaz Reform sürecinde tüm imkanları harekete geçirmeye ve yeni fırsatlar yaratmaya çalıştıklarını belirterek, analizlerde ortak olmanın ve ortak hareketlerle sonuç almanın örneğini her zaman yaşadıklarını vurguladı. duyu ve bu artık gerçek tutumdur.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca mektubunda şu ifadeleri kullandı;

Sizlere ve mesleğine gönülden bağlı olduğuna inandığım tüm arkadaşlarıma selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Medeniyetler tarihi boyunca sağlık meslek mensuplarına gösterilen özel saygı, her zaman bir ayrıcalığın yansıması olmuştur. Saygıya layık olmak elbette saygıya layık olmayı tamamlar ve istisnalar dışında ülkemizde hasta ve sağlık çalışanı arasındaki ilginin özü de budur. Selamlarımı ve sevgi sözlerimi aynı zamanda halkımızın size karşı olan duygularının sözleri olarak kabul edin.

KÖKLÜ DEĞERLENDİRMELER VE BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER GELDİ

Büyük bir sağlık mücadelesi verdiğimiz günlerden başlayarak tüm sağlık meslek mensuplarına daha yüksek bir prestij kazandırmaya ve çalışma koşullarını her açıdan uygun hale getirmeye kararlıyız. Bu amaçla var olan tüm imkanları harekete geçirip, planlı ve etkin bir şekilde yeni imkanlar yaratmaya çalıştık. Hatırlarsanız, yaklaşık iki yıl olan o günlerde “Biraz sabır” demiştim. Geriye dönüp baktığınızda bu beklentinin içerdiği vaatler konusunda yanılan var mı aranızda? Sabrınızın ardından devletimizin ürettiği radikal analizler ve köklü değişiklikler geldi. Bunların toplamına Beyaz Reform diyoruz.

Bu kapsamda yürütülen çalışmaların içeriği, Bakanlığımızda Beyaz Islahat adıyla oldukça hacimli bir kitap haline getirilmiştir. Kitap amaçlardan değil sonuçlardan oluşur. Kitabın özetini veremediğimiz için birkaç soru yardımıyla birkaç başlığı hatırlayalım: Doktorların aylık toplam ölçümlerinin bugünkü seviyelere ulaşabileceğini kaç kişi tahmin edebilirdi? “Altı yıl 1 yıl kıdem tazminatı” kazanımı, 2012 sayılı yasayla zorunlu hale getirilen prime dayalı emekliliğin ise kaçımızın aklına gelirdi. 5510, doktorları ve dişçileri kapsamaktan vazgeçecek mi?

Takas sisteminin istisnasız kaldırılacağını, her emeğin ödüllendirilmesine dayalı bir teşvik ödeme sisteminin hayata geçirileceğini kaçımız tahmin edebilirdik? Stajyerli son sınıf diş hekimliği öğrencileri için asgari bedelin tamamını ödedim, ancak bu iyi niyetli bir plan gibi görünmedi mi? Dünyada örneği olmayan bir Malpraktis yasasının sağlık çalışanları için “mesleki kalkan” işlevi görebileceği bir umut var mıydı?

Şiddet suçuna karşı başka hiçbir meslek grubunun sahip olamadığı yasal düzenlemelere sahip olacağımız, sağlıkta şiddet yanılgısının Suçlar Katalogu’na girebileceği düşünüldü mü? Uygulamada sıkıntılarımız olduğu kesin ama sağlıkta şiddet suçlarına 10 yıla varan cezalar verildiğine ilk kez şahit oluyoruz. Mevzuatın tam olarak yerleşmemiş olmasından kaynaklanan sorunlar karşısında gerekli tavrı aldığımızı bilmenizi isterim.

Konu başlıklarımıza bir örnek daha vereyim: Nöbetçilik yükünün insanlık dışı olması nedeniyle sona ereceğini söylediğimizde ve bu durumu “şiddet” olgusu kapsamında ele aldığımızda sizce ne düşünürsünüz? tasarımımızı çok az kişinin ikna edici bulmadığını mı? Tabib odalarına bir tabip sekreteri atanmasının 32 bine ulaşması hayal kapsamında bir beklenti değil miydi? Gelişmeleri anlatan bu “kitabı” saymamıza gerek yok. Unutan, zamanı gelince hatırlamalıdır.

Sorunları birlikte ele aldığımız ve akılcı bir bekleme sürecinin bize güç kattığı ilk reform döneminde yadsınamaz sonuçlar elde ettik. Ama hayata bağlı olarak sorunlarımız da dinamik. Ne tüm sorunlar aynı anda çözülebilir, ne de “mükemmel ve zamansız bir çözüm” üretilebilir. Yanlış mıyım? Hala devam eden, büyüyen veya olası sorunlarımızın olduğunu biliyoruz. Tamamen olgunlaşmamış analizleri paylaşmadığımız için bizi bağışlayın. Gardiyanların fiyatlarının adil bir seviyeye çıkması gerekiyor.

Kural, sağlık çalışanlarının taban ücretini artırmaktır. Teşviklerde tavana takılan arkadaşlarımızın önündeki sorun hızlı bir analiz gerektiriyor. Artan maliyetler karşısında aile hekimlerimizin cari harcamaları değerli bir sorundur. Sayın Cumhurbaşkanımızın bahsettiği sağlık çalışanlarına yapılan sabit ödemeleri emekliliğe saydırmak bize çok kıymetli bir görev düşüyor. Tüm sağlık çalışanlarımızı enflasyon gerçeğinden korumak için ilgili taraflarla çalışmaya devam ediyoruz. Tüm konuları tek tek listelemek ve açmak mümkün değil. Ancak her birimizi ve kamuoyunu yakından ilgilendiren şiddet konusunda gelinen nokta için bir açıklama yapmak boynumun borcudur: Hastanelerimizde güvenli çalışma ortamları oluşturmakta kararlıyız.

Yasal düzenlemelerle yetinemeyeceğimizi defalarca ifade ettim. Sağlıkta şiddet gibi çok taraflı bir sorunda hukuk, analiz bileşenlerinin yalnızca bir modülüdür. Tamamlama aşamasında olduğumuz “Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem Planı” çalışmamızı çok yakında uygulama sürecine alacağız. Uygulama öncesi geliştirici fikirlerinizi almak isterim. Bu vesileyle vermek istediğim iki önemli haber var: Beyaz Kod sisteminin bir alt kademesi olacak ve polis karakolu ile irtibatlı çalışacak, olası bir duruma karşı müdahaleye hazır yeni bir sistemin yazılımı. risk, tamamlanmak üzere.

POLİS VE GÜVENLİK SAYISI ARTIRILACAK

Öte yandan polis ve güvenlik görevlilerinin sayısı da yakında artırılacak. (Bu paragrafta bahsettiğim konular için size ayrı ayrı yazacağım.) Tüm zorluklara rağmen başarıya ulaşabilmek için kararlılığımızın vakfınız ile bütünleşmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, toplum içindeki uyum, kazanımların korunması için değerli bir gerekliliktir. Haklı yanlarına rağmen tekniği, dile getiriliş biçimi ve yeri ile kamuoyunda endişe yaratacak bazı talepler, bu taleplerin anlamını değersizleştirmektedir: Bir “çare” olan sağlık çalışanının, Herkese fayda sağlayacak çözümler ararken başvuracağı yol, aynı zamanda haysiyetiyle de örtüşmelidir. Ülkemizin sağlık sistemi her profesyonele ihtiyaç duyan bir sistemdir ve kişinin boşluğu diğer çalışanlar ve hastalar tarafından hissedilir. Bu operasyona karşı sorumsuzluk anlamına gelecek ve hizmetimize zarar verebilecek tutum ve sistematik davranışlar ne bizim ne de toplum tarafından kabul görmemiz mümkün değildir.

BU DOST MEKTUP…

Sağlık meslek kümeleri için yapılan iyileştirmelerin az çok farkında olduğumuz için, kendilerine “sokak” diyen taleplerin “uygun” olmayacağına inanıyorum. Ve açıkçası, bu hatırlatmaları yapmak için can atıyorum. Hepimizin ortak yararı ve sağlık hizmetlerinde süreklilik esasına dayanan kurallarımıza aslında bilindiği için atıfta bulunmuyorum. Kazançların sorumlulukları artırdığı da açıktır. “Peki, hakkımızı kimle, nerede ve nasıl arayacağız?” Tekrar düşünülmesi gereken nokta burasıdır. Bu dostane mektubun size gerçek kişinin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı olduğu, asıl yerin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı olduğu ve doğru yöntemin bizzat üretimde yer aldığı mesajını vermesini istiyorum. “iletişim” kavramı ve bu eksende analiz. Daha önce uyguladığımız ve başarılı olduğumuz çalışma şeklidir. Yapılması gereken yine aynı şey. Dönemsel ruh hallerimizin sorun çözmekten çok başka amaçlara yönelik olduğundan emin olamadığımız tarafların fırsatları kullanmasına izin vermemeliyiz.

Sağlık meslek mensuplarının dayanışma ve ortak fayda üretmek amacıyla düzenlemeler yaptıkları tartışılmaz bir konudur. Ama her zaman şunu düşünmeyi severim. Örneğin, maden işçisinin örgütlü bir eylemi, kömür üretiminin kesintiye uğraması yoluyla gerçekleşmektedir. Hizmet alanı insan sağlığı olduğunda bu formüldeki “araç” hastadır. Hasta şikayetini bir araç olarak kullanmayı asla hekim ve sağlık çalışanı hayal gücümüzle ilişkilendiremeyiz. Bu durum; Mesleğimizin şikayet edilen prestijiyle yeterince tehlikeye düştüğünü ve sağlık alanındaki örgütlü yapıların bizimle kan uyuşmazlığı gösteren tekniklerden ziyade farklı bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğunu kabul etmeliyiz. “Yeni” niyetlerden kaynaklanan analizler, eski şemalardan uyarlanan diğer alanlardaki analizlerden çok daha faydalıdır. Ve her zamankinden daha fazla, topluluğumuzun sorunları hakkında gerçek istihbarat flaşlarına ihtiyacımız var.

BU UNSURLA DEVAM ETMELİYİZ

Değerli meslektaşım, Bir sorundan etkilenen herkesin analizin bir parçası olma hakkı vardır. Birlikte aşmaya kararlı olduğumuz hiçbir sorunun olduğu gibi kalacağını da sanmayalım. Bakanlığımın ilk döneminde yaptığımız gibi bahis sahipleri olarak aranızda farklı yaklaşımlara sahip arkadaşlarla yüz yüze planlayıp görüşelim. Konunun dışına “yeni bir sorun” çıkarmayı başarı olarak görme hatasına düşenleri dikkatle uyaralım. Beyaz Reform’un ilk döneminde elde ettiğimiz kazanımlar ortada ve sağlık çalışanları kadar hastalara da fayda sağlıyor. Bu ikili “fayda” unsuruyla ilerlemeliyiz.

İlkemizle çelişecek algıların oluşmasından kaçınmalıyız. Şimdi odaklanmamız gereken şey, Beyaz Reformun ikinci döngüsü. “Beyaz Reform”un ikinci döneminin başladığı haberini her birinizle paylaşıyorum. Sağlık sistemimiz ve sağlık çalışanlarımız için atılacak yeni adımların heyecanı ile çalışmalarınızda başarılar ve insan hayatındaki yerinizi bilmenin memnuniyeti ile dolu günler dilerim. Yakında tekrar görüşmek üzere. Selamlar ve saygılar. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Beyaz Reform döneminin bitmediğini ve gerekli dönüşümlerle devam edeceğini daha önce söylemiştim. Önerilerinizle artık bu yeni dönemin reformcularının ortasında yer alabilirsiniz.

kulu-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu